Neden okuyorsun beni
Bu satırların yazarının bir canavar olduğunu görsen belki iğrenirsin
Burada sana ne tuzaklar hazırladım salak okur.
Ne yalanlar söyledim.
Ne şaklabanlıklar yaptım seni tavlamak için
Bir defa bulaştın ya satırlarıma, artık çaren yok
Bu zehir senin için hazırlandı.
Ya sen kendini yok edeceksin, ya da ben seni.
Kurtuluş mu?
Hiç komik değil!
Küçük düşürüldüğünü göreceksin
Ama yırtılan sadece seni saran kibir kefeni
Kurtuluş arıyorsan eğer
Kendini örttüğün Benlik tabutunun dışına çık
Yıkanarak mezara konulmanın anlamı bu.
Az gelişmiş olduğunu biliyorum
Kelimelerimle seni doyuramayacağımı da
Unutma, ben de bir kapitalistim
Eline kelime sıkıştıran bir söz adamı
Fabrikalarım kütüphanenler
Ne Müslümanım, ne Hıristiyan
Ne havraya gittim, ne Buda’ya selam verdim
Ne Tanrım oldu, ne de baştan çıkarıcı Şeytanım
Ne cennet için bir çivi çaktım, ne cehennem için bir günah işledim
Bütün yaptıklarım kabukları kırmak
İçinde meyvelerin olduğuna inandırıldığım yalan kabuklarını
GÜNAH DEFTERİ'İNDEN
02.02.2001.
4 yorum:
Usta, sen yolculuk için hazırlanırken bizi de hazırlıyorsun sanki...
Dokunuyor diyemem: vuruyor bu yazılar. Şiddeti sevmem diyorsun ya: kelimeler tekme tokat...
Güzel güzel güzel.
okuyorum neden olduğunu
b
i
l
i
y
o
r
u
m
.
seviyorum yazdıklarını...
bazen
anlayamasamda:)
Yazınızın tarihi dikkatimi çekti. Aradan hayli uzun zaman geçmiş. İnsanı ontolojik bir düzlemden seyretme çabasıdır bu.Sonra bir arınma süreci... Keyifle okudum.
Sevgili Aysun, Zeynep ve adaşım Yunuz Nadir ilginiz için teşekkürler...
Sadece tashih edilmemiş bir dünya işte, benimkisi...
Saygılarımla...
Yorum Gönder