Perşembe, Haziran 02, 2011

Final

Bir romandan yırtılmış sayfa gibi uçuyordum soğakta. Daha ziyade kitabın son sayfasını, “roman bitti” kısmının yazıldığı parçasını hatırlatıyordum. Gerçekten de içimde bitmiş ve parçalanmış romanın finali idim. Ya iyi kalpli sahibim rüzgarın etkisiyle açıq kalmış pencereden dışarıya fırlamış sayfanın peşinden koşup beni bulup koparılmış yerime yapıştıracak; ya da nefret dolu bir okurun hışmıyla yırtılmış içimin son sayfası gibi bir köşeye takılıp kalacak ve çöpe süprülecektim.

Bir insandan ziyada bir kitap olduğuma inandım hep. Bir romana, bir bilgenin eliyle bütün inceliklerin çivilendiği sayfalara benzediğime... Şık bir ciltin arasına sıkıştırılmış yüzlerce sayfalık kağıtlara...

Kaldıran olmadı kapağımı. Çeviren olmadı sayfalarımı. Hiç kimse beni okuma zahmetine katlanmadı. Öylece yıllarca yattım kütüphanenin bir köşesinde. Ve işe yaramaz olduğum anlaşılmış olmalı ki yırtılıp atıldım.

Bitti...