Çarşamba, Mayıs 18, 2011

Unutmuş gibisin...

Sen beni unutmuş gibisin

Ben hâlâ deliyim, hâlâ sevdalı...

Sözlerin de rengi var, çiçekler gibi. Mevsim, mevsim açarlar, onlar da... Kış için soğuk deriz, yaz için sıcak. Aşk da bir mevsim, acı da, gözyaşı da... Binlerce mevsim var sözlükte. Bazılarının ömrü bir anlık,bazılarıki bir asır. Bazıları yağmur gibi yakalar bizi, bazıları gürler, ama yağmaz. Bazıları susmayı öğretir bize, bazıları açmağı kalbimizi. Bazıları sırra dönüşür, taş gibi durur içimizde, bazıları nehir gibi akar gözlerimizden...

Sözlerin de kalbi var, insan gibi. Aşkı, ıstırabı, ayrılığı dağ yapar göğsümüzde, sevinci yelken. Bazen bir kabadayı gibi sarılır boğazımıza, bazen acır, el tutar. Okşar saçımızı kimi sözler, yüzünü yaslar yüzümüze. Konar sıcak bir soluk gibi dudağımıza, ağlatır günlerce, haftalarca bizi...

Sözlerin de hayali var, deniz gibi... Çarpar rüzgarın coşkusuyla karanlık sahile. Yüzünü toprağa sürerek teskinlik bulur, kıyıya varınca rahatlar...

Sözlerin de kanadı var, kuşlar gibi. Uçar hayal gibi her yerde. Bazen uzayda gezdirir seni, bazen yerin dibine sokar... Bazen bir düşe takılır diyar diyar gezinirsin. Ülkeleri isimleriyle fethedersin. Başkentlerine bir kelmede varırsın. Nehirlerinde yıkanırsın...

Sözlerin de aşkı var, melekler gibi... Bir söz için itaat ederler sevdiklerine. Bir söz için yanarlar için için... Sonra bir kelme olup, takılırlar aşkın anlamına...

Sözlerin de ömrü var, yaşam gibi... Birini öldürürsün, birini seversin, birinden ayrılamazsın, birine bakmazsın. Karışırlar toprağa, gömülürler karanlığa. Vazgeçersin...

Vazgeçer misin? Yapar mısın? Bırakır mısın beni sözler mezarlığına?

Bir söz vardı dersin. Hatırladım, “Nadir Marmara”. Bir zamanlar vardı... dersin, unutursun...

Zaten sen beni unutmuş gibisin...

Hiç yorum yok: