Perşembe, Mayıs 04, 2006

Dilimden Kelimeler – II




Not: Bu yazının ilki cemaat.com'da yer almaktadır.
Meraklılar için:
http://www.cemaat.com/?q=node/1384



Eksik olmaz gâmımız bunca ki bizden gâm alıp,
Her gelen gâmlı gider şâd gelip yanımıza.

Fuzulî

1.1. Kimim ben?
1.2. Bilmiyorum!
1.3. Yürüyen, konuşan bir canlı. Bazen güler, bazen de ağlarım. Sonsuz olmadığını bilen bir tür. Hep bir bütünün parçası; aslında yalnız. Kırık bir yüz. Aynası olmayan bir yaşam. Çekiliri mi? Neden olmasın? En büyük özelliğimiz acıya duyulan özlemimiz değil mi? Ah, yaşamımın üzerine çekilen kara bulutların arkasındaki mavi dünyayı görecek miyim? Hiç sanmıyorum?
1.4. Ben tüketilmek için varım. Bütün varlıklar gibi.

2.1. Yaşamak gerek?
2.2. Neyi? Nasıl? Neden? Niçin? Nerede?
2.3. Bu bir zorunluluk, bir inanç, bir kural ve bir saçmalık. Hayat, birbirimiz arasında nesnel bir eğlence değil mi? Ne çokta taraftarı var, şu aptal eğlencenin? Herkes aynı hayatın renklerini taşıyor. Dünya 6 milyar takımı olan devasa bir lig. Her senenin şampiyonu aynı. Birbirimize gösterdiğimiz sadece yüzlerimiz. Deri üzerine yapılmış yağlı boya. Yaşam sergi. Ve dünya kendisine çarpacak mutluluk denen göktaşını bekliyor.
2.4. Yaşamak gerek; bu çılgınlığın hanelerini doldurmak için.

3.1. Erkek?
3.2. İnsanoğlu iki boyutlu. Biri kadın, öbürü erkek. Herkes yarım ve herkes arayışta. Bütünleşmek için, yaratmak için. Kendi yerlerini kendi benzerlerine bırakmak için. Kendi kopyalarını (korsan bile olsa) çoğaltmak için.
3.3. Bu oyunda zor olan erkeğin rolü. Çünkü yaptıklarına önce kendi inanmalı ve ardından inandırmalı. Pis bir iş. Ve bütün pislikler erkeğin icadı. Kadın bir tanık. Bir çelişki, bir varsayım. Erkeğin, bir tümdengelim taktiği. Mantık, en kusursuz cinayetten daha kusursuz.
3.4. Erkek, kategorik bir yığın. Bu denklem yıkılmadığına göre, eşitlik rüya yorumcularının tekelinde.

4.1. Mavi?
4.2. Keşke her şey mavi olsa?
4.3. Tanrı sözcüğü aslında mavi demek. Fizik bilimciler gökyüzünün mavi olmasını genişliğin yoğunlaşmasından oluştuğunu sanıyorlar. Yani sonsuzluğun üzerimizde oluşturduğu yoğunluk. Mavi, tutkuların rengi. Mavi mavi bakardı bütün kadınlar bana. Ama ben, kendi siyah örtümle kapatırdım geceme doğan mavi dolunayları. İbn-i Arabî, “Allah, cübbemin altında” demiş; belki de bedensel karanlığın mavi sonsuzluğu kapattığını düşünüyor olmalı?
4.4. Aslında her şey mavi; sorun bunu fark etmiyor olmamız.

5.1. Hayaller?
5.2. Dalgıç kıyafetlerimiz bizim. Sonsuzluğa açılırken boğulmamak için giydiğimiz can yelekleri. Erkek kara, kadın deniz. Sularda kıyılan nikahlar, hayaller. İsmi aşk, tarifi gözyaşları. Tatsız ve doyumsuz. Ağlamayan dinsizdir.
5.3. Yaşam, yıkık hayaller üzerine bina edilir. Aynı nehirde ikinci kez yıkanamayız. Bu yüzden herkesin ilki gözlerinde bir esaret acısı kadar ağrı barındırır. Düşler acılarımızdan kurtuluş reçetemiz.
5.4. Herkes hasta ve dünyanın salgını gönül yarası.

Son: Erkek, yaşamı tüketmek olan bir kimlik; bütün hayalleri mavimsi.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

"Bu oyunda zor olan erkeğin rolü. Çünkü yaptıklarına önce kendi inanmalı ve ardından inandırmalı. Pis bir iş. Ve bütün pislikler erkeğin icadı. Kadın bir tanık. Bir çelişki, bir varsayım. Erkeğin, bir tümdengelim taktiği....."
insan,insan, insan!...
kadın ya da erkek değil ...
Kadını kendinden ayıran insanın "yarım kalan yarısının adı erkek" yahut erkeği kendinden ayırıp "yarım kalan yarısının adı kadın ...
doğrusu bu tarz şeyleri hiç bir metinde görmeye tahammül edemiyorum ...

Bu arada metinleriniz hoş ...

selametle...

Adsız dedi ki...

bu kadar hayalperest bir ruhun bu kadar gercekci bir akli nasil olur ki :)
yazilariniz her iki anlamda da sasirtiyor marmara.
okutturuyor kendini.

hep bir bagislanma, hep rahmet.. hep yagmurlar yagiyor, dinmeden.

n_marmara dedi ki...

Hayal ve gerçek Sevgili Zeyneb, benim için suya benzer. Ama tatları farklı. Ben kulübesinde tatlı hayallerini (suyunu) içip denize (gerçeğe) bakan fakir bir balıkçıyım...

Bu arada görüş beyanında bulunan Anonim şahsa tahammülü için teşekkür ediyorum...

Adsız dedi ki...

Okurken dağınık buluyorum...İşleyişi, çağrışımları benimki gibi değil yazarın zihninin :)
Beğeniyorum.
Yazar maviden bahsederken ben "Out of Blue" dinliyorum aklımda aslında. Ama okurken neyin nereye gideceğini bilmek bana bu yazıyı okurken ki sevdiğim duygu durumunu vermiyor.
Bu fakir balıkçının denize kulübesinden bakmasının sürmesini ve bizimle hayallerinden çıkarımlar paylaşmasını diliyorum.
Rastgele:)

Adsız dedi ki...

Bu arada sitenin yeni hali çok daha iyi...Başlığını beğendiğim bir yazı olduğunda okumuyordum gözüm bozulmasın diye:)Artık okuyabilirim.

Adsız dedi ki...

Selam. Blogunuz hosuma gitti yine ziyaret edecegim. Benimde bir resim sanat

sitem var. Burada internet uzerinden yağlıboya tablo ve suluboya resim satıyorum.

Vaktiniz müsait oldugunda ziyarete beklerim ...