Salı, Mart 28, 2006

Fuzulî Divanı'nın Yeni Baskısı Şart


Fuzulî Divanı’nın yeniden bir neşrine gerek duymaktayım. Böyle bir şiir üstadı Batı’da olsaydı kim bilir neler olurdu. Divan’ın en güzel baskısı rahmetli Abdülbaki Gölpınarlı’ya ait olup, İnkılap Kitapevinden çıkmış. Daha sonra Akçağ’da bir baskısını gerçekleştrdi. YKY’dan da bir “Leyla ve Mecnun” kitabı çıktı. Bunun dışında Ali Nihat Tarlan’ın üç ciltlik bir Fuzulî şerhi eseri var. Ayrıca çeşitli biçimlerde gerek “Su” kasidesini içine alsın, gerekse de Varlık Yayınlarından basılan haliyle küçük bir gazeller kitapçıcı olsun irili ufaklı yayınları da bulunmaktadır. Ama bu yayınların hepsinde büyük eksikler vardır. Bir defa ne olursa olsun hiçbir yayıncı Fusulî’nin dilinde sadeleştirme yapamaz. Bunu yaparsa da belirtmesi gerek. Örneğin “eşk” sözcüğünü “ışk” okumanın ne alemi var, anlamış değilim. Yine bütün yayınların büyük okuma yanlışlıkları bulunmaktadır. Örneğin istisnasız bütün yayınlarında bir sözcük hep “gözgü” olarak geçmiştir. Bunun doğrusu “güzgü”dür ve “ayna” demektir. Yine bir çok yerlerde “cihan” sözcüğü “can” olarak geçer. Ne alaka? Örneğin:

Degilsen çoktan ey gerdun can seyrinde yoldaşım.

“Can seyri” olur mu? Doğrusu şudur:

Degilsen çoktan ey gerdun cihan seyrinde yoldaşım.

Edebiyatçıların bunlara dikkat etmesi gerekir. Yanlışlıklar gazelin behr (Aruz ölçüsü)’de de bir sıralama bozukluğuna yol açmaktadır. Bunun gibi yüzlerce yanlış. Örneğin, “iyar (Y)- ayar (D)”, “çerhi din (Y) – çerhi dun (D)”, “ışşak (Y) – üşşak (D)”, “görüp (Y) – giyip (D)” ve niceleri.

Birde dilbilimsel hatalar mevcut. İstisnasız bütün “m”li sözcükler elden geldiği kadar “b”leştirilmiş. Men – Ben, Mene – Bana, Menim – Benim. Hatırlatalım ki, Fuzulî “b-m” ses değişimi arasındaki farkı biliyordu ve neyi tercih ettiğinin de farkındaydı.

Fuzulî’nin edebi kişiliği üzerine sanırım en sağlam değerlendirme hâlâ Fuat Köprülü’nün bir çalışmasıdır.

Habibî’ye Tehmis’inden Bir Parça

Tâ cünûn rehtin giyip tuttum fenâ mülkün vatan,
Ehl-i tecridim kabûl etmen kabâ-vü pirehen,
Her kabâ-vü pirehen giysem misal-i gönçe men,

“Ger seninçin kılmasam çâk ey büt-i nazik-beden
Görüm olsun ol kabâ eynimde pirehen kefen”

Hiç yorum yok: